musannat

Kadyanda Antik Kenti’ndeki Eserler Gün Yüzüne Çıkarılıyor

Fethiye’deki Kadyanda Antik Kenti’nde başlayan kurtarma kazısıyla ören yerindeki kalıntılar ortaya çıkarılacak ve gezi güzergahıyla turizme hizmet edecek.

​​​​​​​Yeşilüzümlü Mahallesi’ndeki antek kentte, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü himayesinde, Fethiye Müze Müdürlüğü başkanlığında, Muğla Valiliği, Fethiye Belediyesi ile muhtarlık iş birliğiyle kazı çalışması başlatıldı.

Kentte, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Şahin Gümüş’ün bilimsel sorumluluğunda temizlik çalışması ve kurtarma kazısı yapılıyor.

AA muhabirine, kazı çalışmalarının bu yıl 4 ay süreceğini anlatan Gümüş, kentin güneyindeki Roma dönemi mezarlarında, Helenistik dönemde inşa edilen tiyatroda ve M.Ö. 5. yüzyıla ait Likya anıt mezarlarında temizlik ve kazı çalışması yapıldığını kaydetti.

Kadyanda’nın surlarla çevrili hakim bir tepede yer aldığını ifade eden Gümüş, “Kentte şu anda görülebilen kalıntıların tamamı Helenistik ve Roma dönemine ait. Agora, stadion (stadyum), tiyatro ve tapınak gibi tanınabilen yapılar var. Kentte en son 1992’de kısa süreli kazı çalışması yapılmış. Bunun dışında herhangi bir kazı yapılmamış. Buradaki kalıntılar, yazıtlar ve antik kaynaklar çerçevesinde tanımlanabiliyor.” dedi.

Gümüş, Kadyanda Antik Kenti’nden Tlos ve Telmessos Antik Kenti’nin görülebildiğini, bunun Likya kentlerinin birbiriyle bağlantısının göstergesi olduğunu belirtti.

1 / 14

Kent, sporcuların başarılarıyla biliniyor

Kadyanda Antik Kenti’nin atlet ve sporcuların başarılarıyla bilindiğini dile getiren Gümüş, “Tlos ve Xanthos Antik Kenti’nde atletlerin başarısını anlatan yazıtlar var. Antik kentte sportif faaliyetler için bir stadion, koşu pisti var. Bu pistte tek taraflı bir tribün inşa edilmiş. Burada koşu müsabakalarının yapıldığını anlatan yazıtlar var. Oyunların hangi tarihlerde düzenlediği bilgileri mevcut.” diye konuştu.

Gümüş, antik kentin çok bilinmediğini, kazı çalışmalarıyla bölgeye gelen ziyaretçi sayısında da artış gözlendiğini vurguladı.

​​​​​​​Kazıların ardından eserlerin gün yüzüne çıkmasıyla antik kentin turistik olarak da bölgeye katkı sunacağına işaret eden Gümüş, “Kentin kurulduğu alan deniz seviyesinden 950 metre yüksekte. Havası daha serin. Helenistik ve Roma dönemi sakinlerinin havasından dolayı burada yaşamayı tercih ettikleri düşünülüyor.” değerlendirmesini yaptı.

AA

Exit mobile version