Prof. Dr. Zahit Büyükişliyen’in mücadele ve umut üzerine kurulu hayat yolculuğu, yel değirmenleriyle inatlaşarak ve yeneceğinden şüphe duymayarak verdiği çaba Yel Değirmenlerine Karşı: Bir Ressamın Anıları adıyla, kızı Burçak Gönül’ün kaleminden İnkılap Kitabevi imzasıyla okurlarıyla buluştu.
Bir halk anlatısı olan Binbir Gece Masalları’nda Şehrazad, öldürülmemek için her gece Şehriyar’a bir masal anlatır. Her insan bir hikaye ve her yeni gün ölmemek için yaşanan ömürden bir gün felsefesiyle yol alan ressam ve eğitimci Zahit Büyükişliyen’in hayatının anlatıldığı Yel Değirmenlerine Karşı: Bir Ressamın Anıları kitabı, 80 yıla yaklaşan bir ömürden kesitler vermesinin yanı sıra Türkiye’nin de panoramasını çiziyor. Aynı zamanda toplumumuzun en hareketli dönemlerine bir ayna tutuyor. “Soyut anlatımlarla kurulan özgün bağların düşünsel sistemi yaşamla kesişir.” diyen Büyükişliyen, yaşadığı zor yılları renklerle işlerken, kızı Burçak Gönül de “büyük saat”in peşindeki babasının resmini sözcüklerle yapıyor.
Ressam Büyükişliyen’in üniversite yılları, 68 kuşağı olarak anılan ve gençlik hareketlerinin yoğun olduğu bir zamana denk gelirken, akademi yılları 1980 darbesine rastlıyor. Yel Değirmenlerine Karşı’da böylesi bir dönemde özgür düşünceli resim eğitimini önemseyen ve bu anlayışta öğrenciler yetiştirmek için savaşan bir eğitimcinin portresi çiziliyor. Farklı bakış açısı ve olaylar karşısındaki sorgulayıcı yaklaşımı nedeniyle hayatının belli dönemlerinde bir anlamda sakıncalı akademisyen kabul edilen Büyükişliyen’in, sanatın dünyayı daha iyi bir yer haline getireceği inancıyla ördüğü yaşamı, kızı Burçak Gönül’ün romanında okunmayıp izlenen bir sahne hissi yaratıyor.
Büyükişliyen, Yaşadığı Engellemeleri Açıkça Anlatıyor
Günümüze dek on yedi ödüle layık görülen, açtığı çok sayıda kişisel sergi ile ulusal ve uluslararası sayısız karma sergide yer alan Zahit Büyükişliyen, sanat dünyasında yaşadığı tüm sıkıntılara, engellemelere, sorun yaşadığı ve kendisine engel koyan tüm isimlere anılarında açıkça yer veriyor.
Kimi zaman gidilen, kimi zaman aile tarihi olan ve yaşanan Medine, Mersin, İskenderun, İvriz, Brilon, Iserlohn, Kassel, Londra ve Ankara gibi pek çok şehir bu anı seyrinin durakları oluyor. İstanbul ise Yel Değirmenlerine Karşı: Bir Ressamın Anıları’nın son durağı olarak karşımıza çıkıyor.
Zahit Büyükişliyen, “Günümüzde korkan, umutsuzluğa ve yalnızlığa kapılan insanların yanında Don Kişot’luk yapan yüreklilere olan ihtiyacımız her gün artmakta. Ressamlara bu deyimi uyarlayabiliriz. Biz ressamlar -tabii diğer sanatçılar da- Müslüman mahallesinde salyangoz satan insanlarız.” anlatımıyla görüşlerini özetliyor.