Martch Art Project, Mustafa Boğa, Yağmur Uyanık ve Merve Ünsal’ın eserlerinin yer aldığı Süreğen sergisini 4 Haziran tarihinde sanatseverlerle buluşturuyor.

Ayvalık’ta yer alan Martch Art Studio’nun 2022 yılında misafir ettiği Mustafa Boğa, Yağmur Uyanık ve Merve Ünsal’ın pratiklerinin bir araya geldiği Süreğen sergisi 04 Haziran tarihinde açılıyor. 15 Ağustos tarihine kadar izlenebilecek olan sergide, sanatçıların misafirlik programı sürecinde ürettikleri işler sergileniyor olacak.

İşlerinde fotoğraf, video, performans, yerleştirme gibi farklı mecraları kullanan Mustafa Boğa, gözlemci, anlatıcı, aktaran gibi rolleri kişisel hayatı ve çocukluğuna ait imgeler üzerinden dönüştürerek izleyicinin algısının güncel sanat aracılığıyla yeniden kurulduğu bir alan yaratıyor. Boğa Martch Art Studio sürecinde üretmiş olduğu dokuma halılarını, tanıdık ve gündelik olan imleri, halı dokumanın yavaş ritmiyle işleyerek imgenin zamansallığının üretim ve tüketimi arasında bir yerde, bir arafta konumlandırıyor. Bu ikonik görsellerin barındırdığı anti-ikonik süjeler, sanatçının ördüğü anlar silsilesinin kesikliğine, bellekle aktarımın arasındaki sonsuz boşluğa işaret ediyor. 

Yağmur Uyanık, pratiğinde insanlar ve dünya arasındaki ilişkiyi, bilgi üretme sistemlerindeki dönüşümleri, objelerin ve araçların değişen konumunu ve bunların mekansal bağlamlarını anlamanın farklı yollarını araştırıyor. Uyanık, çalışmalarında heykel, video ve ses medyalarını, çoğu zaman da çağdaş teknolojileri kullanıyor ve teknoloji ile bilgi üretiminin tarihi arasındaki ilişkiyi araştıran düşünce deneyleri yapıyor. Uyanık, Martch Art Studio sürecinde, algılama biçimlerinin dönüşümlerinin yere ve mekana dair bilginin kapsamını genişletmesinden hareketle, mekana özgü potansiyel bir işitsel arayüz olarak hareket etmeyi amaçlayan Echoic chamber’ı üretti. Ses yalıtımında yaygın olarak kullanılan akustik sünger malzemesini biçimsel olarak taklit eden ama metalden üretilmiş olmasıyla işlevini tersine çeviren bir modüler yerleştirme olan Echoic chamber, mekanda halihazırda var olan yankıyı sönümlendirmek yerine arttırıyor ve genişletiyor. Mekanın sokağa açılan iki penceresine tamamen oturan bu modüler nesne, sokaktan gelen sesleri büyütürken ışığı bloke ederek mekanda görsel olanın işitsel olana dönüşümü için alan açıyor; işitselliği dönüştüren şey, görselliği sekteye uğratıyor. 

İşlerinde fotoğraf ve metnin sınırlarını araştıran Merve Ünsal, aktarılmayanın aktarılamayacağa dönüştüğü an ve durumlar üzerine çalışıyor. Her zaman imge odaklı olan çalışmalarında fotoğraf, video, sesin yanı sıra mekâna özgü yerleştirme mecraları aracılığıyla düşünüyor. Pratiğinde bir süredir rüzgarın arazide beden bulmasının izlerini süren Ünsal, Martch Art Studio sürecinde ürettiği Üfürüm ile rüzgarın nefes ve üflemeyle olan ilişkisini binanın farklı yerlerinden gelen takırtı, zangırtı, gıcırtılarla birlikte ele alıyor. Üflenen, fısıldanan nefes ile binanın bedenselliği arasında korku üzerinden bir ilişki kurarak korkuyla üflenenin ne olabileceğine dair bir önerme olan Üfürüm, üfleme camdan üretilmiş, nefesli çalgılardan ilham almış nesnelerden oluşuyor. Biçimlerinin gerektirdiği işlevi malzemelerinden dolayı tam da beklendiği gibi gerçekleştiremeyen bu nesneler, nesnenin tutabildikleri ile ima edebildikleri arasındaki ilişki üzerine kuruluyor. 

Sergiyi 15 Ağustos tarihine kadar Martch Art Project’de ziyaret edebilirsiniz.

musannat


CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz